Blog

Evlerimizde tasarrufu alışkanlık edinmeliyiz. Ev içerisinde tasarrufun sağlanabilmesi için ailecek bilinçli olmamız gerekiyor. Özellikle küresel ısınma, kuraklık ve susuzluk gibi birçok çevresel tehditler son zamanlarda doğayı ve insan yaşamını tehdit eder hale geldi. Evlerimizde alacağımız bazı önlemlerle bizde doğaya aynı zamanda aile bütçesine de katkı sağlayabiliriz.

• Yüksek faturalardan kurtulmanın, enerji tasarrufuyla doğaya katkısağlamanın hem de evinizin daha iyi ısınmasının en önemli yollarından birisi de bina ısı yalıtımıdır.

Yalıtımı iyi yapılmamış binaların kışın ısıtılması, yazın ise soğutulması oldukça zor olabiliyor. Çünkü, evimizde ısının kaçabileceği birçok nokta bulunuyor ve yüksek miktarda enerji kullanmak zorunda kalabiliyoruz. Bu durum yaz veya kış fark etmeksizin yüksek faturalar ödememize ve gereksiz enerji sarfiyatına neden oluyor.

• Evinizin kullanılmayan odalarında bulunan radyatörleri kapatın. Böylece radyatör

Gündelik hayatımızda beyazlarımızın temizliği için kullandığımız çamaşır suyu bazen sevdiğimiz bir kıyafetimizin üzerine dökülebiliyor. Ve o kıyafetimizi bir daha giyemiyoruz. Halbuki, uygulayacağınız basit yöntemlerle kıyafetlerinizi eski rengine kavuşturabilirsiniz.

İşte yapmanız gerekenler;
• Öncelikle çamaşır suyu dökülen alanı soğuk suyla yıkayın.
• Bir miktar karbonatı suyla karıştırarak kalın bir macun elde edin.
• Bu elde ettiğiniz macunu lekeli kısımlara aynı oranda sürün.
• Kuruduktan sonra eski bir diş fırçası yardımıyla karbonatı lekeden arındırın.

Çaydanlıkların dibinin kireç tutması ve kararması mutfaklarımızda en çok karşılaştığımız sorunlardan birisidir. Öyle ki bir süre sonra içtiğimiz çaydan tat alamamaya başlarız. Çaydanlıklarınızı pırıl pırıl yapacak ve içtiğiniz çaydan tat almanızı sağlayacak yöntemleri aşağıya sizin için bıraktık.

Bir miktar sirkeyi çaydanlık içerisine katarak yaklaşık 15 dakika boyunca kaynatınız. Çaydanlığı bol su ile yıkayınız.

Eğer sirke kullanmak istemiyorsanız bunun yerine çaydanlık içerisine iki yemek kaşığı limon tuzu ve biraz su ekleyerek 15 dakika boyunca kaynatınız. Çaydanlığı bol su ile yıkayınız.

Çaydanlıktaki kireçleri yok etmenin bir diğer yolu ise yumurta ve patates kabuklarıdır. Çaydanlığın içerisine bir miktar su, yumurta ve patates kabuğu ekleyerek kaynatınız. Çaydanlığı bol su ile yıkayınız.

Sizinde evde denediğiniz ve başarılı olmuş

Dekoratif ve pratik olmasıyla evlerimizin vazgeçilmezi olan yağ şişeleri, yağın kullanımı esnasında kolaylık sağlasa da iş yağ şişelerini temizlemeye geldiği zaman oldukça zor hale gelebiliyor.
Yağ şişeleri çoğu zaman tasarımları gereği temizlemesi güç şişeler olsa da, evde uygulayabileceğiniz basit yöntemlerle kolay bir şekilde temizlemek mümkün. İşte o yöntemlerden birkaçı;

1- Yağ şişesinin içine sodayı katın ve iyice çalkalayın. Şişenin içindeki sodayı dökerek su ile yıkayın.
2- Kahve telvesini bir miktar su ile karıştırın. Şişeye dökün ve çalkalayın. Telve ile karıştırdığınız suyu dökün. Şişeyi su ile yıkayın.
3- Elma sirkesini bir miktar su ile karıştırın ve şişenin içine katarak çalkalayın. Şişenin içindeki sirkeli suyu dökün ve şişeyi su ile yıkayın.

Insertümüzün son sayfasında yer alan soruların cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz. Umarız sorularımızı beğenmişsinizdir.

S1. Dikdörtgen biçiminde ve her cephesi güney manzaralı bir ev inşa ediliyor. Evi kocaman bir ayı ziyaret ederse bu ayı hangi renk olur?

C1. Evin her cephesi güneye baktığı için bina kuzey kutbundadır. Ayı beyaz renkte olur.

S2. Elinizde 5 litre ve 3 litre hacimli iki adet bidon vardır. Sadece bu iki bidonu kullanarak 4 litre suyu nasıl elde edersiniz?

C2. 3 litrelik bidonu doldurup 5 litrelik bidona boşaltıyoruz. Bir kez daha 3 litrelik bidonu doldurup 5 litrelik bidona boşaltıyoruz ve 3 litrelik bidonda 1 litre su kalıyor. 5 litrelik bidonun içindeki suyu boşaltıyoruz. 3 litrelik bidonun içinde kalan 1 litre suyu 5 litrelik bidonun içine döküyoruz.

Ramazan Ayında Doğru Beslenmenin Püf Noktaları

Ramazan ayınının başlangıç günlerini yavaş yavaş geride bıraktık. Peki beslenmemize dikkat ediyor muyuz? Vücudumuzu Ramazan ayının beslenme düzenine adapte edebildik mi? Ramazan ayında beslenme noktasında dikkat edeceğimiz birkaç püf noktayı tekrar hatırlatalım istedik.

Peki, Ramazanda beslenmenin püf noktaları nelerdir?

1-) Sahura Mutlaka Kalkmalıyız.

Sahura kalkmak çoğu kişiye zor gelse de günün geri kalanında daha zinde olabilmek için mutlaka sahura kalkılması gerekiyor. Sahura kalkılmadan oruç tutulduğu zaman metabolizma hızı yavaşlıyor ve kilo alınmasına sebep oluyor.

2-) Ana Yemeği Çorbadan 15 Dakika Sonra Tüketmeye Çalışın.

İftar saati geldiği zaman birçoğumuz bir an önce çorbalarımızı bitirip,

Oruç Tutarken Mide Sağlığınızı Koruyun!

Ramazan ayı tüm bereketiyle devam ediyor. Bu mübarek ve bereketli ayda öğün sayımızı doğal olarak azaltıyoruz. Her ne kadar öğün sayımızı azaltmış olsak da yediğimiz yemek miktarı artıyor ve düzensiz bir şekilde kilo alabiliyoruz. Özellikle Ramazan ayında doğru beslenmeye dikkat etmezsek mide rahatsızlıklarıyla karşılaşabiliyoruz. Bunlardan dolayı oruç tutarken bazı şeylere dikkat etmemiz gerekiyor.

Sahur Öğününü Atlamayın

Birçoğumuz uykumuza ara vermemek için sahura kalkmıyoruz. Halbuki, akşamdan yemek yiyerek yatmak kan şekerimizin düşmesine ve çeşitli sağlık sorunlarına sebep oluyor. İftarda fazla yemek yemeyip sahura kalkmak ise böyle sorunların oluşmasına engel oluyor.

İftarınızı Ara Öğünler Şeklinde Yapın

Ramazan

Her gün sizler için hal’den taze taze getirdiğimiz manav reyonumuzda bulunan çeşitli meyve ve sebzeler bağışıklık sisteminiz için vücudumuzun ihtiyacı olan C vitaminlerini ve diğer gerekli vitaminleri sağlar.

Şu an, C vitamini açısından zengin olan Portakal, Kivi, Greyfurt, Limon ve Ananas gibi meyvelerimiz, yine içerisinde C vitamini bulunan çeşitli biberlerimiz, Elma, Muz gibi diğer bağışıklığı güçlendirecek meyveler manav reyonlarımızda mevcuttur.

Özellikle Ananasın vücudun suda çözünür antioksidanı olan C vitamini, bağışıklık sisteminin düzgün işleyişi açısından hayati önem taşıyor. Vücudu normal hücrelere saldıran ve hasar bırakan serbest radikallere karşı koruyucu özellik gösteriyor. Bu nedenle hem enfeksiyonlara karşı korunmada hem de kansere karşı savaşta ananas değerli bir besin maddesi olarak gösteriliyor.

Türkiye’de ilk Corona Virüs vakasının ortaya çıkmasının

Karnabahar, kendine has tadı olan bir kış sebzesidir. Yemeklerde çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Tadıyla çok iddialı olmasa da sağlık açısından bakıldığında mutlaka tüketilmesi gereken bir sebzedir. Açlık hissini bastırması ve az kalorili olmasıyla bilinen karnabaharın bunların yanında birçok faydası daha bulunuyor. Arden marketlerinin her zaman taze manav reyonlarında bulabileceğiniz karnabaharın faydalarına aşağıdaki yazımızdan ulaşabilirsiniz.

– Bir ay boyunca düzenli olarak tüketildiğinde vücutta zararlı bakterilerin birikmesini önler.
– Yüksek miktarda içerdiği A vitamini sayesinde katarakt gibi göz hastalıklarının oluşumuna engel olur.
– Sinir sistemindeki deforme olmuş hücreleri yenileyerek stres ve depresyon riskini azaltır.
– K vitamini açısından zengin olduğu için kemik

Turunçgiller:

Kendilerine has kokularının yanında tatlı ve ekşi bir tada sahip olan turunçgiller, Arden Marketlerinin her zaman taze manav reyonlarında çoktan yerini aldı bile. İçerdikleri C vitamini ile kış aylarında bizi hastalıklardan koruyan turunçgiller, taze olarak ve yeterli miktarda tüketildiklerinde ise faydaları saymakla bitmiyor.

Peki, nasıl tüketilmeli?

Yetişkin bir bireyin günlük olarak dört- beş porsiyon meyve tüketmesi gerekiyor. Beş porsiyon yaklaşık 400 grama tekabül etmektedir.

Meyvenin içeriğindeki fruktoz şekerinden dolayı meyvenin olması gerekenden fazla tüketimi vücutta yağlanmaya neden olur. Bundan dolayı meyve sağlıklıdır diyerek ihtiyacımızdan fazla meyve tüketmemeliyiz. Dört porsiyonu bir güne yayıp, yemeklerden yaklaşık 2-3 saat sonra tüketmek sağlığımız açısından daha yararlı olacaktır.

Turunçgillerin